Prof. Dr. İsmet KAYAOĞLU
Bir şehrin bugününü anlamak için geçmişine göz atmanın gerekli olduğu bir gerçektir. Bir şehir ne kadar çok eski ise taşıdığı tarihî miras o kadar zengindir. Bu bakımdan Bitlis antik bir yerleşim yeri olduğundan günümüze getirdiği değerler çoktur ve zengindir. Ayrıca şehrin doğal zenginlikleri ve bulunduğu coğrafî konum, başka yerde az rastlanan özelliğidir. Bitlis hakkında edebî kaynaklar içinde bilgi edineceğimiz bir kaynak da seyahatname türü olarak yazılmış eserlerdir. Yerli ve yabancı gezginler bize Bitlis’in o zamanki durumunu kendi üslup ve görüşleriyle anlatırlar.
Tarih kitaplarının yanısıra bu seyahatnameler bize yaşayan yönü ile olayları, mekânları, insanları tanıtır. Kadim Bitlis’e 18. yüzyıldan başlayarak bilhassa 19. yüzyılda artan oranda birçok yabancı seyyah gelmiştir. Osmanlı’nın Doğu Eyaleti’ni gezip tanımaya gelen bu seyyahlar yazdıkları kitaplarında Bitlis’e önemli yer ayırmışlardır. Bu seyahatlerin çok farklı amaçları olabilir. Sırf Doğu merakı ve Doğu’yu tanımak amacı ile seyahat edenler varsa da sayılan azdır.
İlk planda dinî bu misyon amacıyla gelenler ve uzun süre kalanlar vardır. Sonra ülkeleri tarafından siyasî bir misyonla gönderilip bölge hakkında bilgi verenler gelir. Yine bölgenin doğal kaynaklarını inceleyip, gönderildikleri şirket ve kurumlara bilgi veren ve bu arada anılarını kaleme alanlar bulunur. Ama Bitlis’te uzun süre kalan, kilise tarafından karşılanan, iaşesin temin edilen misyon sahipleri en ayrıntılı bilgileri vererek şehrin sosyal durumunu yansıtırlar.